Batur: Kadına yönelik şiddet insanlığa ihanettir
Konak Belediyesi ve İzmir Kadın Kuruluşları işbirliğinde Kadına Yönelik
Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında düzenlenen
Canan Güllü söyleşisi açılışında konuşan Başkan Batur, “Susmayacağız,
mücadeleye devam edeceğiz” dedi. Kadına yönelik şiddetin hem insanlığa
hem de ülkeye ihanetle eşdeğer olduğunu dile getiren Başkan Batur, “Kadına
yönelik şiddet, insanlığa, ülkeye ihanettir. Bu ihanetin karşısında durmak,
bence en yüce vatandaşlık görevlerimizden biridir. Biliyoruz ki şiddete karşı
susanlar en az şiddet uygulayanlar kadar suçludur. O yüzden hiç
susmayacağız, konuşmaya devam edeceğiz, mücadele etmeye devam
edeceğiz. Kadına yönelik her türlü şiddetin karşısında, kadınların
mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu. TKDF Başkanı
Canan Güllü de söyleşide “Demokratik, laik, çağdaş hukuk devletinin
temellerinin sağlamlaştırılmasını talep ediyoruz. İkinci yüzyıla başlarken
mücadele gücümüzü daha geniş kitlelere yaymak borcumuzun borcudur.
Eşitlikten ve laiklikten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi ve dik duracaklarını, asla
vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.
Konak Belediyesi ve İzmir Kadın Kuruluşları işbirliğinde, 25 Kasım Kadına Yönelik
Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, Türkiye Kadın
Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Canan Güllü’nün konuşmacı olduğu
“Eşitlikten ve Laiklikten Vazgeçmiyoruz” başlığı altında bir söyleşi
gerçekleştirildi. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen söyleşiye ev
sahibi Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la birlikte CHP Konak İlçe Başkanı
Ozan Ali İlgazi, CHP İzmir eski Milletvekili Türkan Miçooğulları, İzmir Kadın
Kuruluşları Birliği Başkanı Gülsen Özkan ve birliğe bağlı kadın sivil toplum
kuruluşunun temsilcileri, İzmir Gazeteciler Cemiyeti temsilcileri, Konak
Belediyesi Meclis Üyeleri ve muhtarlar katıldı.
Batur: Şiddete karşı susmayacağız
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, kadına
yönelik şiddetin insanlığa ve ülkeye ihanet demek olduğuna dikkat çekti.
Şiddete karşı susmayacaklarını dile getiren Başkan Batur, şöyle konuştu:
“Her yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde
toplumumuzun her kesiminde sesimizi duyurmak adına etkinlikler
yapıyoruz.Bugün de sivil toplum kuruluşlarımız ile birlikte sessiz çığlıklara karşı
buradayız.Kadına yönelik şiddet, insanlığa, ülkeye ihanettir. Bu ihanetin
karşısında durmak, bence en yüce vatandaşlık görevlerimizden biridir. Biliyoruz
ki şiddete karşı susanlar en az şiddet uygulayanlar kadar suçludur.”
“Kadına yönelik şiddet istatistikleri kara bir tablo çiziyor”
Kadına yönelik şiddete dair yapılan istatistikleri aktaran Başkan Batur, yılın ilk
on ayında 348, son on yılda ise 4 bine yakın kadının katledildiğini söyledi. Tüm
bu istatistiklerin kara bir tablo oluşturduğunu ifade eden Başkan Batur “Ülkemiz
adına maalesef istatistikler kapkara bir tablo çiziyor.31 Ekim 2023 sonuna kadar
348, on 10 yılda 4 bine yakın kadın kardeşimiz katledildi. Utanç verici bir
tablo.Oysa onlar bugün bir yerlerde nefes alabiliyor, gülümsüyor, çocuklarına
sarılıyor, onların büyüdüklerini görüyor olabilirlerdi. Ne yazık ki hepsinin yaşam
hakkı elinden alındı” dedi.
Durum vahimden de ağır
Kadına yönelik şiddetle keskin ve kararlı bir şekilde mücadele etmek gerektiğini
ifade den Başkan Batur, konuşmasına “Kadına şiddet, sözcüğün tam anlamıyla
ülkemizde tam bir kanayan yara.Sistemin çarpıklıkları, adaletsiz ve haksız
uygulamaları kuşkusuz hiçbirimize insanca yaşama hakkı tanımıyor. Dilimize
silmiş bir şiddet, ağzımızdan küfür ve hakaret olarak çıkarken sakat akıllara önce
kadınları aşağılamayı getiriyorsa bir an önce harekete geçmemiz, mücadeleye
daha keskin olarak devam etmemiz lazım. Çocuk gelinlerden berdellere, kuma
getirmekten taciz ve tecavüzlere, şiddetin bu hali doğallaştırmaya çalışılıyor,
gizli ya da açık destek bulabiliyorsa; ekonomik şiddet, gelir dağılımından sosyal
güvenliğe kadınları eziyor ve korkunç uçurumlara yol açıyorsa durum vahimden
de ağır demektir” diyerek devam etti.
Kadına şiddet insan hakları ihlali
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, kadınların mücadelesinde yanlarında
olmaya devam edeceklerinin altını çizerek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Kadına şiddet insan hakları ihlalidir ve aslında yıkıcı etkileriyle bireye değil,
topluma da bir şiddettir. Bir ülkede kadın ve çocuklar şiddet görüyor,
öldürülüyorsa o ülkenin geleceği de ölüyor demektir. Kadına yönelik şiddet
insanlara, insanlığa ihanettir. Çoğu kadın cinayeti genellikle herkesin gözü
önünde yaşanıyor. Bu cinayetlerin kurbanları da daha önce suç duyurusunda
bulunmuş, yardım talep etmiş kadınlardan oluşuyor genellikle. Ne yazık ki
cezaların yeterince caydırıcı olmaması, katillerin işini kolaylaştırıyor. Bu ülkede
adalet gerçek anlamda uygulanana kadar her gün bir ses olmak durumundayız.
Öldürülen bir kadının sesi, istismar edilen bir çocuğun sesi… Biliyoruz ki şiddete
karşı susanlar en az şiddeti uygunlarından kadar suçludur. O yüzden hiç
susmayacağız, konuşmaya devam edeceğiz, mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kadına yönelik her türlü şiddetin karşısında, kadınların mücadelesinin yanında
olmaya devam edeceğiz. Susmamaya, mücadeleye devam edeceğiz. Aynı
zamanda inadına Cumhuriyet, inadına Mustafa Kemal Atatürk geleceğiz.”
“Konak’ta kadının adını öne çıkarmaya gayret ediyoruz”
Başkan Batur, Konak Belediyesi olarak kadın sivil toplum kuruluşlarıyla ve kadın
muhtarlarla dayanışma içinde çalışarak, kadının adını öne çıkarmaya gayret
ettiklerini belirtti ve şunları söyledi:
“Kadına yönelik şiddetle mücadelede somut adımlar atmak çok önemli.
Toplumsal farkındalık oluşturmak, kurumsal politikalar geliştirmek, mağdurlara
destek sağlamak ve şiddetin önlenmesi için çalışma yapmak ve üretmek
gerekiyor. Kadın örgütleri tarafından eşitlik elçisi ilan edilen bir Belediye Başkanı
olarak kadın ve çocuklarımızın her zaman yanında olmaya devam edeceğiz.
Konak’ta kadın dostu bir belediye olarak hedefimize adım adım ilerliyoruz.
Konak’ta kadının adını öne çıkarmaya gayret ediyoruz. Gerek kadın
muhtarlarımızla, gerek kadın sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine giderek
kadınların toplumdaki ve iş hayatındaki yerlerini güçlendirmeye yönelik projeler
geliştiriyoruz ve bunları da hayata geçiriyoruz. İzmir’deki kadın kuruluşları
derneğimizin birliğimize ve birlikte yer alan tüm derneklerine buradan kadın
kuruluşları derneklerine teşekkürü bir borç biliyorum. Konak Belediyesi olarak,
Kadın ve Aile Müdürlüğümüz ve Ar-ge Müdürlüğümüzle kadınlara yönelik
önemli çalışmalar yapıyoruz.”
Güllü: Eşitlikten ve laiklikten asla vazgeçmeyeceğiz
Konak Belediyesi’nin İzmir Kadın Kuruluşları Birliği ile birlikte düzenlediği
söyleşide konuşan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü
laikliğin temelinin eşit bireyler olmak olduğunu vurguladı. Güllü, 2009-2022
yılları arasında hayata geçirilen yasal düzenlemelerin getirdiği ve getireceği
olumsuz sonuçlar hakkında istatistik açıklayarak bilgi verdiği konuşmasında
şunları söyledi:
“Demokratik, laik, çağdaş hukuk devletinin temellerinin sağlamlaştırılmasını
talep ediyoruz. İkinci yüzyıla başlarken mücadele gücümüzü daha geniş kitlelere
yaymak borcumuzun borcudur. Siyasetin eril dilini değiştirip temsilde, eşitlikte
büyük yol alarak kadınların listelerde seçilebilecek yerlerden aday olma
kararlılığımızı herkes biliyor. Eşitlikten ve laiklikten asla vazgeçmeyeceğiz.”
“Gece gündüz demeden çalıştık”
TKDF Başkanı Canan Güllü, mücadelenin her zaman kazandıracağını ifade
ederek eşitliğin yerelden başladığını söyledi. Deprem bölgesinde
gerçekleştirdikleri çalışmaları anlatan Güllü sözlerine şöyle devam etti:
“Eşitlik yerelden başlar. Yerelden başlayarak bu politika belgesi ve sözleşmeyi
imzalamaya yöneltiyoruz. Sadece ses çıkarmadık, sahada da çalışma yaparak
geldik. Gece demedik, gündüz demedik, pes etmeden, havlu atmadan çalıştık.
Deprem bölgesindeki Mor Yerleşkeler için yurtdışından 4 milyon dolar destek
aldık. Yaptığımız proje uluslararası ödül kazandı. Bu, emin adımlarla yürümenin
sonucudur. Eşitlik bizim için yapılan eylemler, kadını güçlendirmek, kadının
sesini yükseltebilmek, o depremde yalnız kalan kadınlara 12 ay 10-15 bin lira
kira desteği bulduk. Deprem bölgesi hukuksuzluğun can bulamadığı bir yer. Bu
bölgeye hukuk götürelim dedik. O bölgede kadınları şiddete uğradıklarında
yanlarında olmuş olalım diye Mor Hukuk Atölyeleri kuruyoruz.”
“Dik duruyoruz ve vazgeçmiyoruz”
Eşitlikten ve laiklikten asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizerek vurgulayan Güllü,
İstanbul Sözleşmesi’ne de değindi. Bağımsızlık şemsiyesi altında, Atatürk
ilkelerini uygulayanlarla yaşamak istediklerini dile getiren Güllü konuşmasına
şöyle devam etti:
“Türkiye, 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. 21 Mart gecesinde
sözleşmeden çıktık. Ne kaybettik? Bugüne kadar bin 500 kadını kaybettik.
Şiddet nedeniyle bir o kadar kadının kolluk güçlerine gidememesini kaybettik.
Oysa biz eşitlik ve laiklik diyoruz. Konuşuyorum ama hedef gösterilerek. Ama
dik duruyoruz ve vazgeçmiyoruz. Laiklikten vazgeçmiyoruz dedim. Ölümüne
taraftarlık değil bizimki, bağımsızlık şemsiyesi altında, Atatürk ilkelerini
uygulayanlarla yaşamak.”
“Kadınları aktif siyasetin içinde tutacağız”
TKDF Başkanı Canan Güllü kadınların siyasette olması gerektiğini de sözlerine
ekleyerek, “Eşitliği sağlamak lafta değil eylemde. Kadınları güçlendireceğiz.
Merkezler açarak yapacağız. Kadınları aktif siyasetin içinde tutacağız. Hayatın
içinde kadınları göreceğiz. Demokratik, laik, çağdaş hukuk devletinin
temellerinin sağlamlaştırılmasını talep ediyoruz. Mücadele gücümüzü ikinci
yüzyıla başlarken daha geniş kitlelere yaymak borcumuzun borcudur. Siyasetin
eril dilini değiştirip temsilde eşitlikte büyük yol alarak, kadınların listelerde
seçilebilecek yerlerden aday olma kararlılığımızı herkes biliyor” diye konuştu
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı