2024 Olimpiyatları ve başörtüsü yasağı: Fransa’da tartışma büyüyor!

Fransa’nın 2024 Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapma hazırlıkları devam ederken, hükümetin sporculara yönelik getirdiği yeni yasaklar olimpiyatın atmosferini etkiliyor. Ülkede nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan Müslümanlar, 26 Temmuz 2024’te başlayacak olimpiyat oyunları öncesinde başörtüsü yasağıyla karşı karşıya.

Fransa Spor Bakanı Amelie Oudea-Castera, katıldığı bir programda “ülkesinin delegasyonundaki hiçbir kadının olimpiyat oyunları sırasında başörtüsü takamayacağını” belirtti. Bu açıklama, uluslararası alanda büyük tepkiye neden oldu ve insan hakları ihlalleriyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Anadolu Ajansı’nın bu konudaki sorusuna yanıt veren Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), “Paris 2024’teki spor müsabakalarında başörtüsü takılması, ilgili uluslararası federasyon tarafından belirlenen müsabaka yönetmeliklerine bağlıdır. Olimpiyat Köyü’nde sporcular istedikleri zaman başörtüsü takmakta serbesttir.” açıklamasında bulundu.

IOC, Olimpiyat Köyü’nde sporcuların istedikleri zaman başörtüsü takabileceğini belirtse de, oyunlara katılan ülkelerin ya da federasyonların getirdiği yasaklar konusunda etkisiz kalmakla eleştiriliyor.

“HÜKÜMET YAPTIKLARINI AÇIKLAMALI

Paris’teki SKEMA Business School’da profesör olan Simon Chadwick, Fransa’nın aldığı bu kararı Anadolu Ajansı’na değerlendirdi.

Chadwick, “Fransa’nın yasağı, bir sporcunun kendi kaderini tayin hakkı da dahil olmak üzere birçok soruyu ve çelişkiyi beraberinde getiriyor.” dedi ve Birleşmiş Milletler’in de bu karara tepki gösterdiğini hatırlattı. Ayrıca Chadwick, “Fransız hükümetinin yaptıklarını açıklaması ve hesap verebilir olması gerektiği açık” ifadesini kullandı ve ekledi: “IOC, olimpiyatlara ev sahipliği yapma hakkını verirken sponsorlarının yasal olarak korunmasını şart koşuyor, o halde neden dini kıyafetlerin giyilmesi konusunda benzer şekilde net ve iddialı bir tutum sergilemiyor?”

Chadwick, Fransa’nın aldığı kararın uluslararası spor dünyasında bazı gerçekleri de ortaya koyduğuna dikkat çekerek, “Misilleme olmayacağının garantisi yok” ifadelerini kullandı. Fransa’nın hem ulusal hem de uluslararası arenada bazı zorluklarla karşı karşıya olduğunu belirten Chadwick, “Bu nedenle açık, misafirperver ve eşitlikçi bir Fransa’nın yansıtılması, oyunların başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi için kritik. Fransız hükümetinin başörtüsü yasağı nedeniyle bazı izleyiciler ve paydaşlar arasında oluşan olumsuz duygular, hükümetin hedeflerine zarar verebilir.” şeklinde konuştu.

ULUSLARARASI FEDERASYONU HİÇE SAYDILAR

Fransa’nın spor organizasyonlarında uyguladığı başörtüsü yasağı, FIFA’nın 2014 yılındaki kararıyla çelişiyor.

FIFA, 2014 yılında kadın futbolculara başörtüsü takma hakkı verirken, bu uygulamanın ilk yansımasını 2016’da Ürdün’de düzenlenen 17 Yaş Altı Kadınlar Dünya Kupası’nda görmüştük. Ancak, 2019 FIFA Kadınlar Dünya Kupası’nda Fransa’nın ev sahipliğinde, ülkenin yerel yasaları nedeniyle futbolcuların başörtüsü takmalarına izin verilmedi.

Bu yılın Kadınlar Dünya Kupası’nda, Fas’tan Nouhaila Benzina, başörtüsüyle sahaya çıkan ilk futbolcu oldu ve bu durum, spor dünyasında büyük ilgi gördü.

Öte yandan, Rio 2016 Olimpiyatları’nda bronz madalya kazanan Amerikalı eskrimci Ibtihaj Muhammad, Fransa’nın bu tutumuna sosyal medyadan tepki göstererek, “Başörtüsü konusunda bize meydan okunması sadece başörtüsü takma kararlılığımızı güçlendiriyor.” şeklinde bir paylaşımda bulundu.

Ancak, başörtüsüyle müsabakalara katılan ve madalya kazanan sporcular sadece Muhammad ile sınırlı değil. Özellikle Rio 2016’da İran’ı temsil eden tekvandocu Kimia Alizadeh Zenoorin, Rio 2016 ve Tokyo 2020’de madalya kazanan Mısırlı tekvandocu Hedaya Malak, ve Rio 2016’da bronz madalya sahibi olan Mısırlı halterci Sara Samir gibi isimler, olimpiyat oyunlarında başörtüsüyle yarışma hakkını koruyarak tarihe geçti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir